İnci Razaki Kalbimdeki Patiler Röportajı !

Nis 21 • Haberler, Yazılı Basın • 4158 görüntüleme • Yorum yok İnci Razaki Kalbimdeki Patiler Röportajı !

Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının, kurumsal şirketlerin ve markaların basın iletişim, halkla ilişkiler, yapım, danışmanlık, etkinlik ve organizasyonları üzerine hizmet veren Razaki Müzik’in öncüsü, başarıların arkasındaki isim İnci Razaki… 2000 yılından beri bu sektörde hizmet vermesine rağmen, 7 yıldır Razaki Müzik Pr ve Danışmanlık ajansında, profesyonel ekibi ile geliştirdikleri stratejiler, uyguladıkları tekniklerle adını daha çok duyurmuş başarılı bir işkadını. Hayat enerjisi, samimiyeti, güler yüzü sanırım iş hayatında açılan tüm kapılarının en önemli nedeni. Biz de Kalbimdeki Patiler ailesi olarak aklını işine, kalbini hayvanlara veren İnci Razaki ile köpeği Boni’yi size daha yakından tanıtmak istedik ve parkta çocuklar gibi eğlenerek yaptığımız röportajımızı sizlerle paylaştık.

İnci Razaki köpeği Boni’yi “heyecanlı, sevecen, obur” olarak özetliyor.

Çocukluktan gelen bir sevgi

Bir köpek sahibi olmak benim için bir çocuk veya yakın bir dost sahibi olmaktan farklı değil. Çocukken Mersin’de yaşadığımız büyük bahçeli bir evimiz vardı. Orada hep hayvanlarla ve doğayla iç içe büyüdüm. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. O zamandan beri en iyi arkadaşlarım köpekler ve kediler oldu. Evimizin bahçesinde kedi ve köpeklerimiz vardı ama İstanbul’da yaşamaya başladığım ilk zamanlarda açıkçası çok istesem de bir köpek sahiplenmeye cesaret edememiştim.

2010 yılında bir arkadaşım Boni’yi bana barınaktan alıp hediye olarak getirdi. Çok küçüktü… 2,5 – 3 aylıktı ve bakımsızlıktan her tarafı yara bere içindeydi. Bir şekilde o beni buldu diyebilirim ve 7 yıldır benimle birlikte. Umarım daha uzun yıllar beraber olabiliriz. Bakım ve yaralarının iyileşme süreci geçtikten sonra gayet sağlıklı, dünya tatlısı bir dostum oldu. Birkaç tane daha kedimiz, köpeğimiz olsun istiyorum ama yoğun iş yaşantım yüzünden yeterli ilgiyi veremeyeceğimi düşündüğüm için şu anda bir kedi ya da köpek daha sahiplenmeyi düşünmüyorum.

Dert ortağım…

Boni, sizin de tanıdığınız gibi :) çok iyi huylu, sevecen, yemek yemeye bayılan, bazen başına buyruk bazen aşırı hareketli, tüm canlılarla iyi geçinen bir köpek. Boni’nin sürekli aklımda, hayatımda olması bana mutluluk veriyor. Birlikte keyifli vakit geçirebildiğim, dertleşebildiğim ailemin değerli bir üyesi. Çocukluktan beri hayvanlarla iç içe olsam da Boni ile hayatım çok daha başka oldu. Hayvan sahibi olmak çok güzel bir duygu. Fakat sorumluluk istiyor. Gerçekten hayvan sevgisi taşıyan, gerekli zaman ve ilgiyi verebilecek kişilerin köpek sahiplenmesi gerekiyor. Bakamayacak kişilerin de hayvanlar için yapabileceği birçok şey var. Mesela hayvan barınaklarını ziyaret etmek, derneklere destek vermek gibi… Sokaktaki canlılara karşı daha duyarlı olmak gibi…

 

 

 

 

 

 

 

 

Sokak hayvanları demişken…

İmkanım olsa her biri için çok daha fazla şeyler yapmak isterdim. Onları çok seviyorum ve elimden geldiğince onlara sevgi ve ilgi göstermeye çalışıyorum. Sokakta karşılaştığım canlıları acelem olsa dahi yanlarından geçerken asla ilgisiz, sevgisiz bırakmam. Kafamda sürekli “onlar için daha fazla ne yapabilirim?” düşüncesi vardır. Bir gün umarım çok güzel bir fikir bulacağım. Ama insanların hayvanlara bakış açısı beni çok üzüyor. Elbette bazı insanlar hayvanlara karşı aşırı duyarsız bazıları ise sevgi dolu olabiliyorlar. Fakat herkesin kendi tercih hakkı olsa da bu konuda bakış açım biraz farklı. Hayvanların da en az insanlar kadar özgürce yaşamaya, mutlu olmaya hakları var. Onlara eziyet eden, kötü davranan zihniyetleri anlamıyorum, anlamayacağım da… Kendilerini kınıyorum.

Mesela yakın zamanda yaşadığım bir olaydan bahsedebilirim. Maalesef şehir hayatında köpeklerimizi özgürce dolaştırıp serbestçe sosyalleştirebileceğimiz yeteri kadar evcil hayvan parkları yok ama her yerde çocuk parkı var. Evimin yakınında bulunan çocukların oyun alanlarının kapalı olduğu bir parkta eğer kimse yoksa köpeğimi koşabilmesi için kapıları kapatıp serbest bırakıyorum. Ve tabii ki kimsenin rahatsız olmaması için özen gösteriyorum. Parka tam girerken bir hanımefendi “köpeğinizi hemen parktan çıkarın orası çocuk parkı” diye bağırdı. Ne vardı bunda, oysa ki Boni de benim çocuğumdu. Onun da koşmaya, oynamaya ihtiyacı ve hakkı vardı. Ne yazık ki anlatmaya çalışsam da tartışma devam etti. O gün hem çok üzüldüm hem de duruma çok kızdım. Haliyle hayvanları sevmeyen yetişkinler, yetiştirdikleri çocuklarına da hayvan sevgisi aşılamayan bir nesil büyütüyor. Hayvanlara ve doğaya daha duyarlı, sevgiye açık, farkındalığı gelişmiş insanlar görebilmeyi ümit ediyorum.

 

İnci Razaki diyor ki!

Günümüzde tıp ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte elbette veterinerlik hizmetleri de epey yol kat etti. Fakat bazı acil durumlarda denk geldiğim veteriner kliniklerinin sadece para kazanmak için açılan, ticari faaliyet gösteren iş yerleri olduğunu ve hayvanlar için yeterli hizmet veremediklerini, ilgili olmadıklarını düşünüyorum. Fakat biz veteriner hekimimizden çok memnunuz. Boni’nin devamlı gittiği ve başarılı bir operasyon geçirmesinde ciddi ve titizlikle işlerini yapan, her zaman gönül rahatlığıyla köpeğimi emanet edebileceğim Veteriner Hekim Hüseyin Bey ve ekibine sizin vasıtanız ile bir kez daha teşekkür etmek isterim. Ve son olarak Boni ile fotoğraf çekimimizde keyifli dakikalar geçirmemize vesile olduğunuz için ve bu güzel röportaj için sizlere çok teşekkür ederim. Umarım sizin gibi hayvansever, güzel insanlar ve platformlar ülkemizde daha çok yer bulur. Tüm Kalbimdeki Patiler ekibine, hayvanseverlere ve canlı dostlarımıza sonsuz teşekkür ve sevgilerimle. İyi ki varsınız.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Fotoğraf: Navit Seyddashti

Kaynak: http://www.kalbimdekipatiler.com/inci-razaki/

 

 

 

İlgili Yazılar

Comments are closed.

« »

cheap nfl jerseys wholesale nfl jerseys cheap jerseys cheap nfl jerseys cheap nfl jerseys cheap nfl jerseys wholesale nfl jerseys wholesale nfl jerseys wholesale nfl jerseys wholesale jerseys wholesale jerseys wholesale jerseys